HOŞGELDİNİZ

Merhaba,
Sayfama hoşgeldiniz.
Merak edip bir uğradığınız için teşekkür ederim.
"Yok, sadece uğramadım, abonesiyim" diyorsanız ona daha çok teşekkür ederim:)
İnternet dünyasında benim de bir yerim olsun istedim.
Ben burda sadece çok beğendiğim dokümanları ve çok güldüğüm fıkraları yayınlıyorum. Henüz hiç bir konuda yorum yapmıyorum. Şimdilik...
Genelde kaynak veya yazar mutlaka belirttim. Şayet belirtmemişsem ya çok tedavülde olan bir yazıdır ya da bana aittir. Ortak özelliklerinden biri benim beğenmiş ve fikren yakın bulmuş olmamdır. Bir de derleme amaçlıdır. İstediğimiz zaman ulaşabileceğimiz bir kaynak yaratmak. Yok mu buna benzer kaynaklar? Tabiki var. Bu sayfanın ayrıcalığı bana ait olmasıdır. İlginize teşekkür ederim.
Not1:Şahsıma yorum, eleştiri, tavsiye bildirmek veya doküman göndermek isterseniz saselzeta@gmail.com adresine iletebilirsiniz.
Not2:Ayrıca yazıların altında "yorum" linkleri bulunuyor. İsterseniz yorum da yapabilirsiniz.

21 Ağustos 2008

NEYİ DİNLİYORSUNUZ?

Bir gün bir Kızılderili ve beyaz arkadaşı New York şehrinin merkezinde yürüyordu. O sırada öğle tatili vaktiydi ve caddeler insanlarla doluydu. Sürücüler kornalarını çalıyor, taksi şoförleri müşteri bulmak için köşelerde bağrışıyor, sirenler çalıyordu... Kısacası, şehrin gürültüsü kulağı sağır edecek derecede fazlaydı. Birden, Kızılderili durdu ve “Bir cırcır böceğinin sesini duyuyorum” dedi. Arkadaşı “Ne? Çıldırmış olmalısın. Bu gürültüde cırcır böceğini duymanın imkanı yok” diye karşı çıktı.“Eminim” diye ısrar etti Kızılderili. “Bir cırcır böceği duydum.”Kızılderili bir müddet dikkatle dinledi ve caddenin karşı tarafına geçip büyükçe bir çimento fabrikasına doğru yürüdü. Fabrikanın bahçesinde öbek öbek birkaç çalılık vardı. Çalılıklara baktı. Gerçekten de dalların altında küçük bir cırcır böceği vardı.“İnanılmaz!”dedi arkadaşı. “Sende insanüstü kulaklar var galiba. “Hayır” diye cevapladı Kızılderili. “Benim kulaklarım seninkilerden farklı değil. Bütün mesele dinlediğin şeye bağlı.” “Bu mümkün değil!”dedi arkadaşı. “Ben bu gürültüde asla bir cırcır böceğini duyamam.” “Mümkün” karşılığını verdi. “Neyin senin için gerçekten önem taşıdığına bağlı bu. Dur sana göstereyim.”Elini cebine sokup birkaç madeni para çıkardı ve onları yuvarlanacak şekilde kaldırımda yere attı. Kulaklarında hala kalabalık caddelerin gürültüsü yankılanırken, 8-10 metre mesafe içindeki bütün kafaların dönüp kaldırımda çınlayan paranın kendilerine ait olup olmadığına baktığını gördüler...

Hiç yorum yok: