HOŞGELDİNİZ

Merhaba,
Sayfama hoşgeldiniz.
Merak edip bir uğradığınız için teşekkür ederim.
"Yok, sadece uğramadım, abonesiyim" diyorsanız ona daha çok teşekkür ederim:)
İnternet dünyasında benim de bir yerim olsun istedim.
Ben burda sadece çok beğendiğim dokümanları ve çok güldüğüm fıkraları yayınlıyorum. Henüz hiç bir konuda yorum yapmıyorum. Şimdilik...
Genelde kaynak veya yazar mutlaka belirttim. Şayet belirtmemişsem ya çok tedavülde olan bir yazıdır ya da bana aittir. Ortak özelliklerinden biri benim beğenmiş ve fikren yakın bulmuş olmamdır. Bir de derleme amaçlıdır. İstediğimiz zaman ulaşabileceğimiz bir kaynak yaratmak. Yok mu buna benzer kaynaklar? Tabiki var. Bu sayfanın ayrıcalığı bana ait olmasıdır. İlginize teşekkür ederim.
Not1:Şahsıma yorum, eleştiri, tavsiye bildirmek veya doküman göndermek isterseniz saselzeta@gmail.com adresine iletebilirsiniz.
Not2:Ayrıca yazıların altında "yorum" linkleri bulunuyor. İsterseniz yorum da yapabilirsiniz.

14 Nisan 2008

GÜNEŞİ İÇENLERİN TÜRKÜSÜ

Bu bir türkü: toprak çanaklarda güneşi içenlerin türküsü!
Bu bir örgü: alev bir saç örgüsü kıvranıyor;
kanlı, kızıl bir meşale gibi yanıyor
esmer alınlarında bakır ayakları çıplak kahramanların!
Ben de gördüm o kahramanları,ben de sardım o örgüyü,
ben de onlarla güneşe giden köprüden geçtim!
Ben de içtim toprak çanaklarda güneşi
Ben de söyledim o türküyü!
Yüreğimiz topraktan aldı hızını;
altın yeleli aslanların ağzını yırtarak gerindik!
Sıçradık;şimşekli rüzgâra bindik!
Kayalardan kayalarla kopan kartallar
çırpıyor ışıkta yaldızlanan kanatlarını.
Alev bilekli süvariler kamçılıyor şaha kalkan atlarını!
Akın var güneşe akın
Güneşi zaptedeceğiz Güneşin zaptı yakın!
Düşmesin bizimle yola:evinde ağlayanların
göz yaşlarını boynunda ağır bir zincir gibi taşıyanlar
Bıraksın peşimizi kendi yüreğinin kabuğunda yaşıyanlar!
İşte:Şu güneşten düşen ateşte milyonlarla kırmızı yürek yanıyor!
Sen de çıkar göğsünün kafesinden yüreğini;
şu güneşten düşen ateşe fırlat;yüreğini yüreklerimizin yanına at!
Akın var güneşe akın
Güneşi zaaptedeceğiz Güneşin zaptı yakın!
Biz topraktan, ateşten, sudan, demirden doğduk!
Güneşi emziriyor çocuklarımıza karımız,
toprak kokuyor bakır sakallarımız!
Neşemiz sıcak! kan kadar sıcak
delikanlıların rüyalarında yanan o "an" kadar sıcak!
Merdivenlerimizin çengelini yıldızlara asarak
ölülerimizin başlarına basar yükseliyoruz güneşe doğru!
Ölenler dövüşerek öldüler; güneşe gömüldüler.
Vaktimiz yok onların matemini tutmaya!
Akın var güneşe akın Güneşi zaaaptedeceğiz
Güneşin zaptı yakın!
Üzümleri kan damlalı kırmızı bağlar tütüyor!
Kalın tuğla bacalar kıvranarak ötüyor!
Haykırdı en önde giden, emreden!
Bu ses!Bu sesin kuvveti, bu kuvvet
yaralı aç kurtların gözlerine perde vuran,
onları oldukları yerde durduran kuvvet!
emret ki ölem emret!
Güneşi içiyoruz sesinde!
Coşuyoruz, coşuyor!...
Yangınlı ufukların dumanlı perdesinde
mızrakları göğü yırtan atlılar koşuyor!
Akın var güneşe akın
Güneşi zaaaaptedeceğiz Güneşin zaptı yakın!
Toprak bakır gök bakır.
Haykır güneşi içenlerin türküsünü,
Hay-kır Haykıralım!

Nâzım HİKMET

Hiç yorum yok: