HOŞGELDİNİZ

Merhaba,
Sayfama hoşgeldiniz.
Merak edip bir uğradığınız için teşekkür ederim.
"Yok, sadece uğramadım, abonesiyim" diyorsanız ona daha çok teşekkür ederim:)
İnternet dünyasında benim de bir yerim olsun istedim.
Ben burda sadece çok beğendiğim dokümanları ve çok güldüğüm fıkraları yayınlıyorum. Henüz hiç bir konuda yorum yapmıyorum. Şimdilik...
Genelde kaynak veya yazar mutlaka belirttim. Şayet belirtmemişsem ya çok tedavülde olan bir yazıdır ya da bana aittir. Ortak özelliklerinden biri benim beğenmiş ve fikren yakın bulmuş olmamdır. Bir de derleme amaçlıdır. İstediğimiz zaman ulaşabileceğimiz bir kaynak yaratmak. Yok mu buna benzer kaynaklar? Tabiki var. Bu sayfanın ayrıcalığı bana ait olmasıdır. İlginize teşekkür ederim.
Not1:Şahsıma yorum, eleştiri, tavsiye bildirmek veya doküman göndermek isterseniz saselzeta@gmail.com adresine iletebilirsiniz.
Not2:Ayrıca yazıların altında "yorum" linkleri bulunuyor. İsterseniz yorum da yapabilirsiniz.

10 Aralık 2009

Araplarda Kadına Nasıl İsim Konulur..?

Ahmet Durmaz benim Urfalı bir dostumdur, kendisi ile çeşitli konularda çok güzel sohbetlerimiz olur, Ankara'ya geldiği zaman ziyaretime gelir. Kendisine google derim çünkü yanıtlayamayacağı soru yoktur. Okuma konusunda da bir kitap kurdudur ve hayatı da kör olma dışında biraz Eric Hoffere benzer.
Ahmet Durmaz dostum diyor ki, sorun yalnız kadını örtmek veya açmak değil, sorun kimlik ve kişilik sorunudur, örtünme, peçe bunların yanında zurnanın son deliğidir. Bu ifadesini şu sözlerle delillendiriyor Araplarda kadınların adları yoktur.
Kadınlara ya numara, ya da tip ve fizyolojik görünümlerine göre bir takım sıfatlar verilir.

Örnekler:

Elif: Arap alfabesinin birinci harfi, aynı zamanda Arap rakamlarında bir rakamını ifade eder.
Saniye: Sani Arapça iki demektir doğan ikinci kıza Saniye adı verilir (eski dilde ikinci; cümle içinde örnek fazında vermek gerekirse 'Sultan Mahmud-u Sani.. Yani İkinci Mahmut')
Tılte: Telat veya Türkçede selaseden türemedir. 3. demektir. Bu isim Anadoluda pek görülmez ama Harran’da Araplarda çok bulunur.

Raba: Arapçada dörttür. Rabia dördüncü demektir. Anadolu’da yaygın bir addır, geçmişte çile çekmiş bir İslam kadının adıdır.
Hamse: Arapça beş demektir Bu isim Harran yöresi Arapları dışında Anadoluda pek bulunmaz.
Sitte: Harranda yaygın bir isim olan Sitte Arapça altı demektir.
Sabe: Arapça yedi demektir, bu kelime çok değişiklik geçirmiş Sabiha olmuş, İbrahim Tatlıses Sabuha ifadesi ile kullanmıştır.

Sevgili Ahmet Durmaz sekiz ve dokuz rakamı ile ilgili isim var mıydı bilmiyor. Ama yediden sonra Arapların Yazi ismini koyduklarını söylüyor bu yeter anlamına geliyormuş.

Dostumun bilgilendirme mektubu şöyle devam ediyor;
Her zaman ilk doğan kıza Elif adı konmaz. Bazen de Ayşe adını koyarlar. Eve ilk gelen kıza evin iaşe işlerini çekip çevirecek gözüyle bakıldığı için Ayşe adı konulur. Bazen aş pişirme beklendiği için Avvaş adı konulur.
Erken doğan prematüre kıza Hadice adı verilir. Hadice Arapçada erken doğmuş prematür kız anlamına gelir.
Çelimsiz ve ufak tefek doğan kızlara Fatma adı verilir. Fatma Arapçada süt yanığı, süt kesiği anlamına gelir.
Koyu renkli doğan kızlara esmer anlamına gelen Semra adı verilir.
Biraz açık renkli ise aydınlık açık anlamına gelen Zehra adı verilir.
İyice beyaz ise Beyza adı verilir.

Bu bilgilerin ışığında hakikaten kadının Arabistan’da veya Araplarda kimlik ve kişilik sorunlarının örtünme, peçe ve çarşafa girmeden daha öncelikli olduğu düşünülebilir.


Anadolu’da kadın numaralandırılmaz ve sıfatla çağırılmaz.

Türklerde ve Anadolu’da kadın bir şahsiyettir, bir kimliğe sahiptir.
Hanım ağadır, hanım efendidir, kraliçedir, tanrıçadır.
Arap kültürünün ikinci plana ittiği numaralı veya sıfatlı bir nesne değildir.
Bu bilgilerin, Arap yaşamına ve tarzına özenen kadınlarımız tarafından da gözden geçirilmesini dilerim.
Türk gibi yaşamak, Anadolu kültürü ile yaşamak, kadın kişiliği ve onuru için önemli bir merhaledir.


kaynak: http://blog.haberturk.com/shy/yaziD.asp?kul_ID=48903&K_A=shy&yID=109055&kID=36&hT=1b

Hiç yorum yok: