HOŞGELDİNİZ

Merhaba,
Sayfama hoşgeldiniz.
Merak edip bir uğradığınız için teşekkür ederim.
"Yok, sadece uğramadım, abonesiyim" diyorsanız ona daha çok teşekkür ederim:)
İnternet dünyasında benim de bir yerim olsun istedim.
Ben burda sadece çok beğendiğim dokümanları ve çok güldüğüm fıkraları yayınlıyorum. Henüz hiç bir konuda yorum yapmıyorum. Şimdilik...
Genelde kaynak veya yazar mutlaka belirttim. Şayet belirtmemişsem ya çok tedavülde olan bir yazıdır ya da bana aittir. Ortak özelliklerinden biri benim beğenmiş ve fikren yakın bulmuş olmamdır. Bir de derleme amaçlıdır. İstediğimiz zaman ulaşabileceğimiz bir kaynak yaratmak. Yok mu buna benzer kaynaklar? Tabiki var. Bu sayfanın ayrıcalığı bana ait olmasıdır. İlginize teşekkür ederim.
Not1:Şahsıma yorum, eleştiri, tavsiye bildirmek veya doküman göndermek isterseniz saselzeta@gmail.com adresine iletebilirsiniz.
Not2:Ayrıca yazıların altında "yorum" linkleri bulunuyor. İsterseniz yorum da yapabilirsiniz.

31 Mart 2008

KADININ GÖREVİ :)

KADININ GÖREVİ

Adamın birisi bir gün hastalandı. O gün canı işe gitmek istemiyordu. Karısı ne güzel hep evde kalıyor, hiç işe gitmiyordu. Birden içinden Allaha şöyle bir dua edeceği tuttu:

'Allahım her gün işe gidip, 8 uzun saat boyunca evim ve eşimin rahatı için çalışıyorum. Eşim ise evde yalnızca oturuyor. Ne olur, bir gün için benim yerime geçip, ne zor bir hayat yaşadığımı görmesini sağla'....

Hikâye bu ya...Birden bire adamın dileği yerine geldi. Ertesi sabah, adam, karısının vücudunda uyandı. Hemen yataktan fırladı, eşinin kahvaltısını hazırladı, çocukları uyandırdı, elbiselerini hazırladı, onların da kahvaltılarını hazırladı, yedirdi, beslenme çantalarını hazırladı, çocukları okula götürdü, eve döndü. Hemen evi toparladı, Yıkanacak bulaşıkları ve çamaşırları halletti. Temizleyiciye götürülecek olanları eline alıp, telefon faturasını ödemek için Türk Telekom'a gidip sıraya girdi. Faturayı ödedikten ve temizleyiciye uğradıktan sonra akşam yemeği için alışverişe gitti. Alış verişten kolu dolu bir vaziyette eve döndü.

Bu arada öğle olmuştu. Evi özellikle de yemek masasının altını elektrik süpürgesi ile süpürdü. Eşyaların tozunu aldı. Mutfağı sildi. Çocukların okuldan geldiklerinde yiyecekleri keki pişirdi. Çocukları okuldan alma zamanı gelmişti. Yolda onlarla sohbet etti. Okulda olanlar konusunda onlara akıl verdi.

Eve geldiklerinde, derslerini kontrol edip, çalışmaları için masalarına oturmalarını sağladı, Onlara süt ve kekten oluşan akşamüstü yiyeceklerini verdi. Bu arada, yıkadığı çamaşırları ütülemesi gerekiyordu. Ütü bittiğinde, ancak akşam yemeğini hazırlayacak kadar vakit kalmıştı. Patatesleri soymaya başladı. Salataları yıkadı. Pilav için pirinci ıslattı. Etleri çıkarıp, fırın için hazırladı. Kocası eve geldiğinde, sofraya tabakları yerleştiriyordu. Akşam yemeğinden sonra, önce eşinin kahvesini pişirdi sonra masayı topladı ve bulaşıkları halletti. Eşinin ve çocukların ertesi günü giyeceği kıyafetleri kontrol etti. Bu arada çocukların yatma saati gelmişti. Onlara hikâye okudu. Salona TV seyretmeye, biraz gazete okumaya dönmüştü ki, eşi onu yatak odasına çağırdı.Ne de olsa, adamcağız bütün gün onlar için çok çalışıp, yorulmuştu. Şimdi rahatlaması, gevşemesi gerekiyordu. Bu da onun göreviydi.

Ertesi sabah, uyandığında, hemen Allah'a yalvarmaya başladı:
'Allahım, özür dilerim, ben ne dediğimi bilmiyormuşum. Karımın hayatını rahat zannetmekle ne halt işlediğimi şimdi anladım. Lütfen beni eski halime döndür.' Allah cevap verdi;
'Evet, dersini aldığını görüyorum, her şeyi değiştireceğim ama
maalesef 9 ay beklemek zorundasın, çünkü dün gece hamile kaldın'...

Hiç yorum yok: