HOŞGELDİNİZ

Merhaba,
Sayfama hoşgeldiniz.
Merak edip bir uğradığınız için teşekkür ederim.
"Yok, sadece uğramadım, abonesiyim" diyorsanız ona daha çok teşekkür ederim:)
İnternet dünyasında benim de bir yerim olsun istedim.
Ben burda sadece çok beğendiğim dokümanları ve çok güldüğüm fıkraları yayınlıyorum. Henüz hiç bir konuda yorum yapmıyorum. Şimdilik...
Genelde kaynak veya yazar mutlaka belirttim. Şayet belirtmemişsem ya çok tedavülde olan bir yazıdır ya da bana aittir. Ortak özelliklerinden biri benim beğenmiş ve fikren yakın bulmuş olmamdır. Bir de derleme amaçlıdır. İstediğimiz zaman ulaşabileceğimiz bir kaynak yaratmak. Yok mu buna benzer kaynaklar? Tabiki var. Bu sayfanın ayrıcalığı bana ait olmasıdır. İlginize teşekkür ederim.
Not1:Şahsıma yorum, eleştiri, tavsiye bildirmek veya doküman göndermek isterseniz saselzeta@gmail.com adresine iletebilirsiniz.
Not2:Ayrıca yazıların altında "yorum" linkleri bulunuyor. İsterseniz yorum da yapabilirsiniz.

30 Haziran 2008

Saç Traşı

Başbakan saç tıraşı olmak için berbere gitmiş. Berber sormuş:
— Başbakanım laiklik hakkında ne düşünüyorsunuz? Başbakan duymazdan gelmiş. Berber beş dakika sonra tekrar sormuş:
— Laiklik hakkında ne düşünüyorsunuz? Başbakan sinirlenmiş ve;
— Sana ne ulan laiklikten! Artistlik yapma işine bak diye azarlamış adamcağızı...
O da gülerek karşılık vermiş:
— Öyle demeyin Başbakanım... Laiklik sözünü duyunca saçlarınız diken diken oluyor da daha kolay kesiyorum.

Sert Kış

Kızılderili topluluğu şefin etrafına toplanmış, kışın sert mi yoksa yumuşak mı geçeceğini öğrenmek isterler. Geleneksel yeteneklerini dedelerinden bu yana çoktan kaybetmiş bulunan şef işi sağlama almak için kışın sert geçeceğini ve mümkün olduğunca fazla odun toplamalarını söyler kabilesine.
Akıllı bir adam olan şef birkaç gün sonra yakınlardaki meteoroloji istasyonuna telefon eder:
Bu kış soğuk mu geçecek sizce?' Meteorolog cevap verir:
— Evet, oldukça sert geçeceğe benziyor. Bu cevabı alan şef derhal kabilesine döner ve kışın çok sert geçeceğini, daha çok odun parçası toplamaları gerektiğini söyler. Bir süre sonra Meteoroloji istasyonunu tekrar arar ve sorar:
— Kış hala soğuk mu geçeceğe benziyor?
—Evet' der karşıdaki: 'Oldukça soğuk geçeceğe benziyor. Şef kabilesine döner ve sadece odunları değil bulabildikleri her çalı çırpıyı toplamalarını ister. Birkaç gün sonra meteoroloji istasyonunu tekrar arar:
—Kışın sert geçeceğinden gerçekten emin misiniz?' diye sorar. Adam:
—Kesinlikle. Bugüne dek yaşanan en sert kışlardan birini yaşayacağız gibi görünüyor.
—Nasıl bu kadar emin olabiliyorsunuz ?' diye sorar şef. Meteorolog yanıtlar:
—Kızılderililer çılgınlar gibi odun topluyor!

Alkışlarrr

Cep
İlk yemeğe çıkışımızda cep telefonu çaldı. Elini çantasına attı. Kurcaladı, kurcaladı. Telefon uzun uzun çalmaya devam ediyordu. Bir türlü bulamadı. Sonra o güzel cümle döküldü dudaklarından: 'Evde mi bıraktım acaba?' İşte o an aradığım kız bu dedim.!!!

Pişmanlık
Bilinçli tüketim, bilinçli üretimle olur. 18.000 YTL kredi kartı borcum olduğunu öğrenen babamın ilk tepkisi; 'Keşke korunsaydım'
:()))

Altıncı his
6. His filmini izledin mi dedim. Hayır, ama çok övdüler, dedi. Bende filmin CD'si var, istersen vereyim izle, ben de çok beğendim dedim. Şimdi izlersem bir şey anlamam, ilk 5 tanesini izlemem lazım önce dedi. Sustum. Gülmedim bile. Artık görüşmüyoruz :)


Öncelik
Evlenmeyi düşündüğü erkek arkadaşının 'benden önce biriyle oldun mu?' sorusuna, 'buraya gelmeden önce mi?' cevabını vererek evlilik umutlarını magmalara atan hatunun gerçek sarışın olduğunu söylememe bilmem gerek kaldı mı? :(


Suyu ısıt

Geçenlerde köyde komşunun evinin önünden geçiyordum. Yaşlı amca hanımına şöyle dedi: 'Hanım suyu ısıt; olursa olur olmazsa çay demleriz.'
Hala gülmekteyim:)


Maalesef Kaybettik
Aniden fenalaşan annelerini apar topar hastanenin acil servisine taşıyan, ancak yarım saat sonra doktorun 'maalesef annenizi kaybettik' demesiyle annelerinin öldüğünü öğrenemeyen(!) bunun yerine 'ulan nasıl kaybedersiniz koca kadını daha demin buradaydı!' deyip doktoru bir güzel döven komşularım var duyurulur...


Ramazan geldi
Her zaman canım, aşkım diyen kocacığım Ramazan geleli beri orucu bozulmasın diye bana 'kanka' diyor ya
:)

Danger
Önümüzde ilerleyen tankerin üzerindeki 'DANGER' yazısını görüp de 'Allah'ın akıllısı, tanker yazacağına danger yazmış' diyen ve arkasından kahkahalarla gülen teyzemi nerelere göndersem acaba?


Kıbleye çevirin
Bu zamana kadar hiçbir şeyi alkışlatamamıştım kısmet bugüneymiş. Lütfen o büyük alkışlarınız pilota 'Uçağı kıbleye çevirin, namaz kılacağım' diyen gurbetçi vatandaşımıza gelsin. Haberi gördüğümde ben öyle yaptım da.


Efendi Çocuklar
Lütfen bir alkış da benim anneme zira kendisi geçen gün televizyonda zap yaparken, Aydın ve Fatih Ürek'i görünce, 'Ben bunları çok severim, mankenlerle falan dedikoduları çıkmıyor,terbiyeli çocuklar' dedi
.

İndirim
Bizim oradaki Carrefour´un ilk açıldığı zamanlar. Mağazada anlık indirim duyurularını anons eden kişi şöyle dedi:
'Pantolonları indirdik, orta reyonda sizleri bekliyoruz.'

Askerlik
Lise yıllarında Milli Güvenlik dersinde hocamız olan subay, sınıfın güzel kızlarından birini kaldırmış ve ondan subay rütbelerini küçükten büyüğe doğru saymasını istemişti. Sıralamayı aynen yazıyorum:
'Teğmen, üsteğmen, yüzbaşı, binbaşı, yarbaşı ve albaşı
.'

Takı Merasimi
Geçenlerde gittiğim düğünde takılan paraları anons eden şahıs aynen şöyle dedi: 'Gelin hanım köşede, isteyen takabilir.'

Balıkçı
Bir arkadaşımla balık almaya gittiğimizde, arkadaşım kovanın içinde yüzüp çırpınan balıklara bakıp;
- 'Bunlar taze mi?' diye sormuştu. Balıkçı da cevabı hemen yapıştırdı:
- 'Yok abla, pil takıp oynatıyoruz'

EN KUTSAL!!!!!
DUYDUGUM EN GÜZEL TÜRBAN' YORUMUNU SIZLERLE PAYLASMAK ISTEDIM!!!
KATILDIGI 'ORADA NELER OLUYOR ' ADLI PROGRAMDA

TÜRBAN'A DAIR GÖRÜŞÜ SORULAN PROF. ZEKERIYA BEYAZ HOCA ŞÖYLE DEDI:
'... B E Z D E KUTSALLIK ARANACAKSA, O ZAMAN, EN ÖNEMLİ YERLERI ÖRTTÜĞÜ İÇİN
EN KUTSAL ÖRTÜ DONDUR...

BENCE YORUMLAR BİTMİŞTİR...

Bence En büyük alkış Beyaz Hocaya :))

Ömer Hayyam

Ömer Hayyam 800 küsur yıl önce yazmış

(sanki bu gün için yazmış :)


İçin temiz olmadıktan sonra
Hacı hoca olmuşsun kaç para.
Hırka, tespih, post, seccade güzel,
Ama tanrı kanar mı bunlara?

Sen sofusun, hep dinden dem vurursun.
Bana da sapık dinsiz der durursun.
Peki, ben ne görünüyorsam O'yum,
Ya sen ne görünüyorsan O'musun?

Sen içmiyorsan içenleri kınama bari.
Bırak aldatmacayı iki yüzlülükleri.

Şarap içmem diye övünüyorsun ama
Yediğin haltlar yanında şarap nedir ki.

Ey kara cübbeli senin gündüzün gece
Taş atma dünyayı bilmek isteyenlere
Onlar yaratanın sanatı peşindeler
Seninse aklın abdest bozan şeylerde...

Ben kadehten çekmem artık elimi;
Tutmam senin kitabını minberini.
Sen kuru bir softasın, ben yaş bir sapık

Cehennemde sen mi daha iyi yanarsın, ben mi?..

Seni kuru softaların softası seni!
Seni cehenneme kömür olası seni!
Sen mi haktan rahmet dileyeceksin bana?
Hakka akıl öğretmek senin haddine mi?

Yaşamın sırlarını bileydin,
Ölümün de sırlarını çözerdin.
Bugün aklın var bir şey bildiğin yok.
Yarın akılsız neyi bileceksin?

Ey kör! Bu yer, bu gök, bu yıldızlar, boştur boş!
Bırak onu bunu da gönlünü hoş tut hoş!
şu durmadan kurulup dağılan evrende
Bir nefestir alacağın, o da boştur boş!

25 Haziran 2008

Gelde Para Verme :)

Türklerin diyalog farkı

Amerikan: hey dostum burda bir problem mi var ?
Turk: noluyo lan burda ?

Amerikan: nasıl gidiyor mike?
Turk: napıyon lan?

Amerikan: korkarım seni öldüreceğim!
Turk: salavat getir pezevenk!

Amerikan: oowv dostum hiç cool olmamışsın.
Turk: bu ne lan g.tüme benzemişsin.

Amerikan: hey steve, neden kendine bir içki koymuyosun?
Turk: la süleyman, kap iki bira gel bakim hemen!

Amerikan: lanet olsun sana christine!
Turk: allah belanı versin nurcan!

Amerikan: tanrı aşkına brad kes sesini artık!
Turk: allahım sen bana sabır ver, sus lan yeter!

Amerikan: aman tanrım şimdi napıcaz?!?
Turk: ha s.ktir sıctık?!?

Amerikan: help me please...
Turk: baksana lan!!!

Amerikan: ne derler bilirsin jack, hayat beklenmedik
sürprizlerle doludur...
Turk: valla oğlum bir söz var hani, kaderde varsa
düzülmek neye yarar üzülmek...


2 AMERİKALININ konuşması

Amerikan 1: dante'nin bu kitabını okudun mu micheal?
Amerikan 2: aaa evet , gercekten edebi degeri olan bir calışma.

Buna karşılık 2 TÜRKÜN konuşması;

Turk 1: abi Da vinci sifresini okudum super!
Turk 2: lan bırak! iyice entel dantel oldun ! Layt herif !!

Amerikan:: hey jerry gel pizza ye dostum...
Turk: sülo gel lan buraya mis gibi menemen yaptık...

Amerikan: FBI... bir kac soru sorabilir miyim?
Turk: polisim ben! nerdeydin lan dün eşek herif?

Amerikan: (ses cikarmadan el işaretiyle) sen oraya
sen buraya sessiz olun...
Turk: Dağılıyoruz haydaaaaaaaaa! !!

24 Haziran 2008

Dudakla Bardak Arası_Can Dündar

Eski Sisam krallarından Ancee adında bir zalim, yeni yaptırdığı bir bağa üzüm kütükleri diktiriyormuş. İşlerin bir an önce bitmesini sağlamak için de kölelerini hiç dinlenmeden çalıştırıyormuş. O zavallı kölelerden biri, birgün pek bitkin düştüğü için dayanamaz ve zalim krala:
- Niçin bu kadar acele ediyorsunuz efendim? Siz bu bağın üzümlerinden yapılacak şarabı hiçbir zaman içemeyeceksiniz ki !.. deyivermiş.
Kral biraz kızmışsa da sesini çıkarmamış. Nihayet gün gelip üzümler yetiştikten sonra, kral köleler de dâhil herkesin hemen toplanmasını emretmiş.
Bir müddet sonra da o bağın üzümlerinden yapılmış şaraptan bir bardak getirilmesini emretmiş. Daha önce kehanet gösterisinde bulunan köleyi de huzuruna çağırtmış. Şarap bardağını eline alarak:
- Söyle bakayım, benim bu şaraptan hiçbir zaman içemeyeceğimi tekrar iddia edebilir misin? diye sormuş. Köle şöyle cevap vermiş:
- Belli olmaz efendim. İçebileceğinizi söyleyemem. Çünkü dudak ile bardak arasındaki mesafe çok uzundur. O arada başınıza neler gelebileceğini de bilemem!
Köle sözlerini bitirir bitirmez, içeri kralın adamlarından biri girmiş. Bir yaban domuzunun bahçeye girdiğini ve asmaları kırıp döktüğünü söylemiş. Kral elindeki bardaktan bir damla dahi içmeden hemen dışarı fırlamış. Bahçede domuzun bulunduğu yere koşmuş. Kral ve domuz arasında öldüresiye bir mücadele başlamış. Sonunda yaban domuzu mızrak gibi azı
dişleriyle, Sisam kralının karnını yarıp ölümüne sebep olmuş. Kral bostanda, bardak masada kalmış...

Şu söz bu olayı güzel bir şekilde ifade ediyor:
'Nasip ise gelir Hint'ten Yemen'den, Nasip değil ise ne gelir elden?'

Kalbinize yakın bulduklarınızı çantada keklik sanmayın. Sıkıca asılın onlara tıpkı hayata
asıldığınız gibi... Çünkü onlarsız hayat da anlamsızdır.
Hayatı çok hızlı koşmayın, nereden geldiğinizi ve nereye gittiğinizi unutmayın. Hayatın bir yarış değil, her saniyesinin tadı çıkarılması gereken güzel bir yolculuk olduğunu aklınızdan çıkarmayın.
Dün tarih oldu...
Yarın bir sır...
Bugünün kıymetini bilin.
Sevgiyle Kalın ....

Can DÜNDAR

Fıkra_Erdem

Sadece Fıkra :)

Tanrı dünyayı yarattığı zaman gelecekteki ulusların temsilcilerini
yanına çağırmış her birine ikişer erdem vermiş...
İsviçrelilere ;
Düzenlilik ve Yasalara saygı...
İngilizlere ;
Soğukkanlılık ve asalet...
Japonlara ;
Çalışkanlık ve Sabır ..
İtalyanlara ;
Neşe ve Romantizm....
Fransızlara ;
Şarap ve güzel yemekler
Türklere ;
Zeka ve Dürüstlük ve Tayyip sevgisi ....
Meleklerden biri bu dağıtımdan sonra Tanrı'ya sormuş?
'Bütün uluslara ikişer erdem verdiniz ama Türklere üç tane'.
'Evet ama' demiş Tanrı 'sadece ikisini kullanabilecekler'
- Böylece;
a- Bir Türk zeki ve Tayyip ci olduğu zaman dürüst olmayacaktır. ..
b- Bir Türk dürüst ve Tayyip ci olduğu zaman zeki olmayacaktır. ..
c- Bir Türk hem zeki hem de dürüst olduğu zaman Tayyip'ci
olmayacaktır. ..

Alkışlaarr :))

Acı kaybımız
3 ay önce ailemize katılan, Necmi ismini verdiğimiz kaplumbağamız dün
vefat etmiş. Aile arasında sade bir törenle evin arka bahçesine gömdük.
Hayvancağız durduk yerde can verdiği için gidip Necmi'yi aldığımız
dükkanın sahibine sebebinin ne olabileceğini sorduğumuzda ''Abi onlar
kış uykusuna yatar'' cevabını almış bulunmaktayız, hepimizin başı
sağolsun. Bu vicdan azabıyla ben de çok yaşamam herhalde.

Annemin Maceraları
Shrek'in fragmanlarını gösteren bir televizyon kanalında, el ele
tutuşmuş Shrek ve Fiona'yı gören annem, 'Bunlar Süleyman ve Nazmiye
Demirel çifti mi?' diye sordu! Seçememiş gözleri o mesafeden.

Alfabe
Ben de bu yıl okula başlayan torunum için kuvvetli bir moral alkışı
istiyorum. Daha ikinci gün: 'Örrrtmenim, taa evden buraya tel çizmeye
mi geldik, hep yumarlak mı yapcaz, harf felan öretmicen mi?' deme
cesaretini gösterdiği için.

Annem!
'Bu taraf bitti.' diye CD'yi arkasına çeviren ve sonra da 'CD çalar
çalışmıyor!' diye feryat eden anneme alkış az geliyor!

Modem
Yemek masamın üstünde duran modeme uzun uzun bakan anneanem 'Bu ne?'
diye sordu. Ben de kolay anlasın diye 'Hani benim bilgisayarım var ya
onunla internete giriyorum. İşte internete girmek için o kutu
zorunlu.' diye uzun uzun açıkladım. Anneannem dinledi beni; 'Yani
modem bu' dedi ve konu kapandı...


Yaz Okulu
Bir alkış da annesine yaz okulunu kazandığı müjdesini veren üniversite
öğrencisine gelsin. Bu yaratıcılığa şapka çıkartılır.

Beyin göçü
Tikky olduğu her halinden belli olan kızımız Beşiktaş-Taksim
midibüsünde yanındaki arkadaşına dert yanmaktadır. ''Şekerim dördüncü
kez girdim ÖSS'ye, ama yine kazanamadım, gidicem sonunda Amerika'ya o
olucak. Böyle böyle beyin göçü oluyor işteeaa!'' Sen git, masrafları ben
karşılıyorum.

Düz mantık
Eğer bir sokakta yürüyorsanız ve camında ''Bu ev kiralıktır'' yazılı
bir evin yanından geçip birkaç adım sonra önüne geldiğiniz bir başka
evin camında ''Bu da'' yazısını görürseniz bilin ki Trabzon'dasınız.

İngilizce yazılısı
Bir alkış da ingilizce sınavında 'Nice ........' şeklindeki boşluğu
'Nice mutlu yıllara!' şeklinde dolduran, dahi mi aptal mı olduğunu
henüz anlayamadığımız öğrencime istiyorum.

Hügo'lar Beşledi
Bir alkış da lisede edebiyat kitabından bir metni tüm sınıfa sesli
olarak okurken V. Hugo'ya 'Beşinci Hugo' diyen arkadaşımıza gelsin.

Ne zaman?
Kardeşim karne almıştı. Fakat birçok zayıf notu vardı. Annem, babamla
beni kenara çekip uyarıları sıralıyordu; 'Sakın çocuğun moralini
bozmayın, sakın kötü bir şey söylemeyin.' Uyarılar özellikle babama
yönelikti; 'Hele de sen, sakın çocuğun gururunu kırma.' Babam daha
fazla dayanamadı ve sordu; 'Karne için ne zaman özür dileyeceğiz?'

Havale
Bankada gişenin önünde işlemimin yapılmasını bekliyorum. Yanımdaki
gişede işlem yaptıran yaşlı teyzeye, işlemini yapan kadın soruyor:
'Parayı kim alacak teyze? Alıcısına ne yazalım?' Teyzem cevap veriyor:
'Bu paranın hayrını görme İnşallah yazalım.'

Lamba
Dün gece evime giderken yolun tenhalığından olsa gerek kırmızı ışıkta
geçtim. Ardından yurdum polisine alkışı hak ettiricek anons: 'Bacım o
geçtiğin gece lambası değildi, çek sağa.'

Hacim nedir?
Öğretmen bir arkadaşımdan naklen; 5. Sınıfların Fen Bilgisi sınavının 2.
sorusu: 'Hacim nedir? Bir örnek vererek açıklayınız.' Öğrencimizden
gelen cevap: 'Hacdan gelenlere hacim denir. Örnek: Nasılsın hacim?'

Asabi Polis
Hareketli bir Bağdat Caddesi akşamında, polis abilerimiz rutin olduğu
üzere devriye gezmektedir. Işıklarda müşteri bekleyen taksiye
yaklaşılır ve; ''Ticari, bekleme yapma, devam et.'' anonsu yapılır.
Camdan eliyle '1 saniye' işareti yapan taksiciye, ikinci ve çok
manidar anons gelir ardından; ''Ticari, benne pölümüye girme! Devam et
dedik!''

Neden olmasın
5 yaşındaki yeğenime babası soruyor: 'Büyüyünce ne olacaksın kızım?'
'Asena olacağım babacım; sen ne olacaksın?' Babası gayet sakin cevap
veriyor: 'Katil' İkisine de meslek hayatlarında başarılar.

Pes Doğrusu :)

Askerlikten muaf tutulma talebi
(Aşağıda anlatılan bu olay resmi kayıtlardan alınmıştır.)

Saygı değer Hakim Bey..
Saygılarımla size açıklama özgürlüğümü kullanarak bazı şeyleri bildirmek istiyorum. Umarım bu durumu en kısa zamanda açıklığa kavuşturursunuz.Şu günlerde askerliğe çağrılacağım.
Adım Cafer Keskinbıçak .
24 yaşındayım ve şu anda 44 yaşında olan Mahmure adındaki dul bir bayanla üç yıl önce evlendim.
Evlendiğim kadının şu anda 25 yaşında Düriye bir kızı var ve babam Ferit Keskinbıçak ise bu bahsetmiş olduğum üvey kızım Düriye ile geçen yılın ocak ayında evlendi. Böylelikle babam, karımın kızı ile evlendiği için damadım olmuş oldu. Aynı zamanda, üvey kızım da babamla evlendiği için üvey annem olmuş oldu.
Karımın geçen sene benden hamile kaldı ve bir Kamil adını koyduğumuz bir oğlumuz oldu.
Oğlum Kamil, üvey kızım Düriye'nin erkek kardeşi ve aynı zamanda babamın da hem kayınbiraderi ve hem de torunu, üvey annemin de erkek kardeşi olduğu için benim de dayım oldu.
Babamın eşi yani üvey kızım Düriye geçen sene kasım ayında babamdan bir erkek çocuğu dünyaya getirdi ve adını Arif koydular. Arif'te ta babamın oğlu olduğu için benimde erkek kardeşim ve de kızımın oğlu olduğu için de benim torunum oldu. Yani ben de aynı zamanda torunum olan Arif'in erkek kardeşi oldum.
Ayrıca bir annenin evladının babası eşi olduğuna göre bende eşimin kızının babası olmuş oldum.
Aynı zamanda kızımın erkek çocuğunun da erkek kardeşi oldum.
Kısacası ben şimdi aynı zamanda üvey kızım Düriye'nin oğlu Arif'in de büyük babasıyım.
Sayın hakim bey sizden ricam, benim askerlik görevimden muaf olmam yönünde karar vermenizdir.
Zira şu anda ben... Babam Ferit Keskinbıçak'ın oğluyum.
Babamın üvey kızım ile olan evliliğinden doğan Arif Keskinbıçak'ın büyükbabasıyım.
Aynı zamanda babamın torunu olan oğlum Kamil Keskinbıçak'ın babasıyım.
Bu durumda, sizde iyi biliyorsunuz ki mevcut kanunlarımız uyarınca büyükbaba, baba ve oğul aynı zamanda askerlik yapamazlar..

Saygılarımla.

Cafer Keskinbıçak.

Not : Adıyaman ili .... ilçesi ... Asliye Hukuk Mahkemesince...
Adli Tabiplik raporunda belirtilmiş olan psikolojik rahatsızlıklarından ve (!) aile içindeki dengesizliklerden dolayı Cafer Keskinbıçak'ın askerlik hizmetinden muaf tutulmasına ve askerlik şubesindeki dosyasına bu şekilde işlenmesine karar verilmiştir.

20 Haziran 2008

Sayın Banka Yetkilisi

New York Times' da yayınlanan, bir müşterinin bankasına yazdığı mektup.


Sayın Banka Yetkilisi,
Ben 86 yasında bankanızda hesabı olan bir müşterinizim.Geçen gün tesisatçıma 100 dolarlık bir çek yazdım.Bu çeki kendisi her nasılsa 3 nano saniyede bankanıza iletmiş olmalı ki, bankanızda değerlendirdiğim fonlardan bu miktar kadarını bozduramadan hesabımdan karşılığı alınmış. Tabii ki hesabımda o an için para olmadığından 30 dolar da faiz ve ceza alınmış. Oysa fonlarımda

100.000.000 dolar vardı.
Bu durumu şikayet etmek istediğimde, bankanız telefonunda kişiliksiz, terbiyesiz, banda kaydedilmiş ve yüzsüz bir hanım sesiyle yarım saate yakın boğuştum. Arada müzikler dinledim ve 28 kere değişik tuşlara basmak zorunda kaldım. Ama kimseye ulaşamadım.
Bildiğiniz gibi her ay binlerce dolarlık faturalarım, Mortgage kesintilerim, Kredi kartı ödemelerim var. Bunların hepsinin hesabımdan yapılan otomatik ödemelerini şu andan itibaren İPTAL ediyorum.
Bundan böyle, sizden etten kemikten yapılmış dediğimi anlayan ve İngilizce bilen bir müşteri temsilcisi istiyorum. Anlayışla karşılarsınız ki, karsınızdakine en iyi iltifat onu taklit etmektir. Bende sizin gibi yapacağım.
Müşteri temsilciniz her ödeme için beni arayacak ve 28 haneden az olmayan benim vereceğim bir şifreyi tuşlayacak. Sonrada eğer 1 tuşlarsa benden randevu alacak, 2 tuşlarsa bir ödeme ile ilgili mesaj bırakabilecek, 3 tuşlarsa oturma odama bağlanacak, oradaysam cevap vereceğim, 4 tuşlarsa ve uyumuyorsam yatak odama bağlanacak ve benimle görüşebilecek 5 tuşlarsa tuvalete, 6 tuşlarsa cep telefonuma ulaşacak, 7 tuşlarsa bilgisayarıma bir mesaj bırakabilecek. 8' i tuşlarsa bunları yeniden dinleyebilir. Arada beklemeler olursa, size söz, elimdeki eski plaklardan ve gramofonumdan güzel bir müzik parçası da dinleteceğim ona. Yalnız sizden ricam; bu işlemler için seçeceğiniz personelinizin kimlik bilgisini, anne kızlık soyadını, noterden alınmış imza sirkülerini ve tapuları dahil mali bilgilerini bana iletmeniz.
Birde sizin gibi bir sözleşme hazırladım. 8 sayfa. Sizinki 42 sayfaydı, ben insaflı davrandım. Bu sözleşmeyi de bana atayacağınız müşteri temsilcisi, bankanız şube müdürü ve bankanız yönetim kurulunun imzalaması ve bana iadeli taahhütlü göndermesi.
Bu sözleşme elime geçtikten sonra Müşteri temsilcinize kendi belirleyeceğim 28 haneli şifreyi göndereceğim. Bu şifrede her ay değişecek pek tabi ki. Özür dileyerek Bu sözleşme ve işlemler için sizden masraf olarak her ay 20 dolar da talep edeceğim.
İş bu şartları yerine getirememe durumunuz varsa, lütfen 100.000.000 dolarımı nakit olarak hazırlayın, yarın alıvereyim. Size hayırlı işler diler, en kısa zamanda bana ulaşmanızı rica ederim.
Saygılarımla
Müşteriniz...

11 Haziran 2008

Ben Bir Eylül Sen Haziran_Ü.Y.Oğuzcan


Ben Bir Eylül Sen Haziran

Bir eylüldü başlayan içimde
Ağaçlar dökmüştü yapraklarını
Çimenler sararmıştı
Rengi solmuştu tüm çiçeklerin
Gökyüzünü kara bulutlar sarmıştı
Katar katar gidiyordu kuşlar uzaklara
Deli deli esiyordu rüzgar
Dağılmıştı yazdan kalan ne varsa
Yaşanmamış bir mevsim gibiydi bahar
Neydi o bir zamanlar
Sevmişliğim, sevilmişliğim
O heyheyler, o delişmenlikler neydi
Ne bu kadere boyun eğmişliğim
Ne bu acıdan korlaşan yürek
Ne bu kurumuş nehir; gözyaşım
Önümdeki dizboyu karanlıklar da ne
Ne bu ardımdaki kül yığını; elli yaşım
Beni kötü yakaladın haziran
Gamlı, yıkık eylül sonuma
Bir ilkyaz tazeliği getirdin
Masmavi göğünle
Cana can katan güneşinle
Pırıl pırıl engin denizinle girdin içime
Çiçekler açtı dokunduğun
Çimler büyüdü yürüdüğün
Ve güller katmer katmer oldu güldüğün yerde
Başımda senin kuşların kanat çırpıyor şimdi
Oldurduğun yemişlerin ağırlığından
Dallarım yere değiyor
Güneşi batmadan saçlarının
Bir dolunay doğuyor bakışlarından
Gün boyu senden bir meltem esiyor yanan alnıma
Uykusuz gecelerim seninle apaydınlık
Başım dönüyor, off başım dönüyor yaşamaktan
Ölebilirim artık
Ölme diyorsan; gitme kal öyleyse
Sarıl sımsıkı, tenim ol, beni bırakma
Baksana; parmak uçlarım ateş
Lavlar fışkırıyor gözbebeklerimden
Hadi gel, tut ellerimi, benimle yan
Benimle meydan oku her çaresizliğe
Benimle uyu, benimle uyan
Birlikte varalım onüçüncü aylara
Ben bir eylül, sen haziran.

Ümit Yaşar Oğuzcan

Adak_Ü.Y.Oğuzcan


Adak

Sana şiirler okuyacağım, gitme
Güneşler doğacak yalnızlığımdan
Sana bir ışık getireceğim
Büyük aydınlığımdan

Sana bir dolu umut getireceğim
Küçük ellerine sığmayacak
Sana Afrika gecelerini getireceğim
Sımsıcak

Sana çiçekler getireceğim
Bozulmuş güz bahçelerinden
Sana bir serinlik getireceğim
Yağmur tanelerinden

Sana avuç avuç yıldız getireceğim
Güneşimden başka
Sana engin denizlerin maviliğini getireceğim
Köpük köpük dalga dalga

Sana bir rüzgar getireceğim
Dağlardan, tepelerden
Gitme, sana zamanı getireceğim
Zamanın bittiği yerden

Ümit Yaşar Oğuzcan

05 Haziran 2008

Doğa Derneği'nden


Çevrecilik Ölecek - Dünya Çevre Günü

2030 yılına kadar dünyanın modern toplumlarındaki "çevre" algısında devrim yaşanacak. Çevre yakın bir zaman içinde "bizim dışımızdaki" varlıklara atfedilen elit bir değer olmaktan çıkacak. Giderek artan bir ivmeyle doğa ve insanın birbirine bağlı olduğu gerçeği kavranacak. Toplumun küçük bir kesimine atfedilen "çevrecilik" ölecek, onun yerine herkesin parçası olduğu"doğa kültürü" yeşerecek. İnsan, yediği her lokmayı, aldığı her nefesi ve içtiği her damla suyu aslında doğadan aldığını hatırlayacak.

http://www.dogadernegi.org